Başka bir malzeme denemesi. Burada bakır, pirinç ve ahşap kullandım.
Bu aslında tam olarak bir otomaton değil. Dönme dolabı döndüren bir kol ve mekanizması yok. Dönme dolap kısmı elle çevrilebiliyor.
Devran’ı yaparken bol bol kaynak yapmam gerekti. Bakır ve pirinci lehim kullanarak elle kaynakladım. Kaynak makinam yok. Lehim makinası da işe yaramadı. Arkadaşım Tahir sağolsun bu malzemeleri sağlayan ve “piknik tüpüyle” kaynağı gösteren o. Evet bildiğiniz piknik tüpüyle araya lehim koyarak bakır ve pirinci birbirine kaynaklayarak yaptım. Aşağıda yapım aşamalarından bazı fotolar var. Maalesef kaynak sırasında hiç foto yok. Yine başka bir projede o kısmı da fotoğraflayacağım.
Dönme dolabın alt kısmında çimentodan döktüğüm eller yer alacaktı. Projenin ilk şekline göre demir teller kullanacaktım. Daha sonra bakır ve pirince geçince eller uyumlu olmadı. O yüzden alt kısmına Zeynep’in eski oyuncaklarından ahşaptan bir tasarım yaptım.
Devran means something like a “period of a specific time” in Turkish.
This is another try using different materials. This time copper, brass and wood.
Actually this is not a total automaton. More like a kinetic art. There is not any mechanism making the carousel turn. It can turned by hand though.
I needed to make a lot of welding. I soldered copper and brass with soldering wire. I do not have a weldering machine. Soldering machine did not work. Thanks to my friend Tahir who suggested me to use copper and brasss and showed how to solder using a small kitchen gas tank. There are some pictures of making of this piece below. Unfortunately no pic of the welding. Maybe I will show in another post.
Base part was going to be the concrete hands I made. I first planned on using iron wires to make the carousel part. But after switching to copper and brass, the hands did not look good. So, I took some of Zeynep’s old wooden toy parts and designed the base.
Geçtiğimiz aylar benim için fırsat buldukça otomata için değişik malzemeler denemekle geçti. Kiftaro‘da bütün parçaları elle ahşaptan yapmak hem çok yorucuydu hem de çok zaman aldı. Ayrıca dişli çark gibi hassas parçaları ahşaptan el aletleri ile yapmak pek de mümkün olmadığı için metal ve bazı bölümlerde beton kullanabilmek için birtakım denemeler yaptım. “Beton ve Kuş” bunlardan biri. Nisan ayında yapmıştım.
Kaide kısmı betondan. Siyah çimento ve mermer tozunu suyla karıştırarak kalıba dök ve 24 saat donmasını bekle. Betonla çalışma ileilgili belki sonra detaylı bir yazı yazarım. Bu tarz kaideli otomaton çalışmalarında işe yarayacak bir yöntem. Kalıp kısmı biraz zahmetli oluyor. Plastik bir oyuncak top kutusu kullandım. Telleri içinde dondurdum..
Kuşun gövde kısmına önce telle şekil verdim. Sonra üzerini maske bandıyla kapladım. En üste de beyaz akrilik boya, beyaz tutkal ve alçı karışımından hazırladığım boyayı sürdüm.
Kanatları telle şekillendirdikten sonra üzerilerine dikkatlice bir kat gazlı bez sardım. Hazırladığım akrilik/tutkal/alçı karışımı ile boyayıp kuruttum.
Kuş kuruduktan sonra kahverengi ile hafif bir eskitme yaptım.
Mekanizma: Kol döndürüldüğünde kuşun kanatları hareket ediyor. Yine gayet basit ve çok denenen bir mekanizma. Kanatların yukarı aşağı hareket miktarı ile krank yüksekliğini ayarlamak gerekiyor.
Yapım aşamaları:
(tıklayınca büyükleri açılacak)
Bunun için video çekmedim. Zaten fotoğraflardan nasıl çalıştığı anlaşılıyor 🙂
I have spent the last couple of months trying different materials for automaton. Making everything out of wood by hand carving and hobby machinery was both very tiring and time-consuming. Also, it was not possible to make precise parts like gears out of wood; I wanted to try using metal and concrete for some parts. “Concrete and The Bird” is one of those I made in April.
Base is made out of cement. Mix black cement, marble powder and water, pour inside the mold, wait for 24 hours. It cures totally in about 2-3 days. (fully cures in 21 days.) There are types of cement which cure in couple of hours but I could not find here. Maybe I will write another post about making concrete parts later. It seems like a good material to use for this types f automata. Finding a proper mold is kind of hard. I was going to try making the mold as well but I decided spending more time on automata. I used a box of an old toy. I put the wires inside the plastik ball and then poured the mixture later. So, wires were inside the concrete part.
Body of the bird: First I bended the wire into the body shape, covered with masking tape. I prepared a mixture of white acrylic paint, white wood glue and plaster. I then painted the masking tape with this mixture.
Wings: I covered wires with a layer of thin gauze. Then painted with the above mentioned mixture.
After the bird was dry, I aged with brown acrylic paint.
Mechanism: When the handle is turned, the wings go up and down. Very simple and common mechanism.
Ocak ayında yaptığım bir otomaton denemesi. Aslında burada mekanizmadan çok malzemeyi işleyiş şeklini denemiştim. Demir tellerle birlikte doğal bir ahşap görüntüsü denemesi. Ay şeklindeki büyük parça üzerine kumaş yapıştırarak doku oluşturdum. Paslı teller, kumaş dokusu ve eski ahşap görüntüsü…
Mekanizma olarak gayet basit. Alttaki kol döndürüldüğünde hareket tel çubuklarla yukarı iletiliyor.
An automaton trial I did in January. Actually, here I tried different use of materials not the automaton mechanism. Aged wood together with rusty metals. I glued a piece of old cloth over the big piece in moon shape. Aged with walnut ink.
There is a very simple mechanism. When the handle is turned, iron wires transfer movement to the upper part.
7 yıl olmuş, ben bu bloğu açalı. İlk yazım 20 eylül 2008. Bugün 14 Temmuz 2015 ve ben son birkaç gündür süren site güncelleme çalışmalarım sonrası, Türkçe bölümünü yayına soktum.
Bir şekilde bu web sitesine gelip, bu yazıya rastladıysanız, bir de üstüne merak ediyorsanız açıklayayım. 7 yıl önce bu günlerde bir stop-motion film çalışmasına başladım. Zaman tanrısı Chronos’tan adını alan, öhö öhö… yaşam ve ölüm üstüne, kendimce derin bir felsefi hesaplaşma içeren bir kısa film. Hayatın getirisi doğum ve ölüm bir ay arayla en yakınlarım için karşıma çıkmıştı. Rüzgar dinmişti, fırtına artık yoktu ama sular bir türlü durulmuyordu.
Konu belliydi, seçtiğim yöntem ise -benim için her şeyde olduğu- gibi “fark”lıydı: bir stop-motion film… 1,5 yaşındaki kızıma yaptığım bez bebeklerle animasyon yapma fikrinden çıkan Chronos’un esas oğlanı Adem’i hayata geçirecek, her bir saniyesi için 24 tane fotoğraf çekilerek hazırlanacak olan stop-motion. İnternette araştırmalarım başladı. Türkiye’de profesyonel olarak reklam filmi çekenlerin dışında stop motion’ı sanat dalı olarak seçen kimseye rastlamadım. Yurt dışında ise evlerinin salonunda, garajlarında, bodrumlarında kurdukları setlerde çalışmalar yapan bir sürü insana rastladım. Film aşamalarını bloglarında paylaşıyor, birbirlerini sürekli takip ediyor ve yardımcı oluyorlardı. Üstelik bu insanlar sadece amatörler değil, konularında gayet başarılı çalışmalar yapan sanatçılar da vardı. Böylece benim bloğum da İngilizce olarak hayatına başladı. Ayrıca Türkiye reklam sektöründe çalıştığım dönemden kalan ciddi bir kırgınlığım vardı ki son 6 yıldır sadece yurt dışındaki müşterilerime iş yapıyordum. Neyse bu başka bir konu. Burada yaşa ama orada ol gibi bir şey…
Zaman içinde o derin hesaplaşma evrildikçe benim senaryom da evrim geçirdi. Bir yandan mitoloji, felsefe, sinema konularında devamlı okuyor, bir yandan da filmim üzerinde çalışıyordum. Birbirimizin film çalışmalarını takip ettiğimiz geniş bir grup insan içinden iki kişiyle inanılmaz bir dostluk kurduk. Stop motion dışında sanat ve film tartışmalarımız e-postalara kaydı. Her gün saatlerce yazıştığımızı hatırlıyorum. Shelley Noble ve Mike Brent. Benim için tam bir aydınlanma çağıydı 🙂 Shelley oturduğu evi tamamen bir stop motion setine çevirmiş olan inanılmaz bir bayan. Son 20 yıldır aynı film üzerinde çalışıyor. Bloğunda bildiği herşeyi paylaşıyor. Öğrettiği tekniklerin dışında bana defalarda oradan buraya kargoyla malzeme gönderdi. Mike, tam bir felsefe adamı. Özellikle sinema konusunda ondan çok şey öğrendim. Bu yazıyı yazarken onlardan bahsetmesem olmazdı…
Nihayetinde ben bu filmi bitirmedim. Elimde işte buydu diyeceğim somut bir sonuç yok. Maddi, manevi sebepler… Ama gittiğim yolda rastladıklarımın, öğrendiklerimin (4-5 yıl) bu günki ben’e katkısı büyüktür. Ne mutlu bana ki film üzerinde çalışırken hazırladığım detaylı yazılardan pekçok kişi yararlandı. Dünyanın dört bir yanından Türkiye de dahil stop motion’a meraklı pek çok insana bir faydam olduğuna inanıyorum. Yazılar halen her gün ciddi sayıda ziyaretçi alıyor. İşte Türkçe kısmını yayına sokmak istememin nedenlerinden biri de bu. Zaman içerisinde yapabildiğim kadarıyla eski yazılardan önemli gördüklerimin Türkçe’sini ekleyeceğim.
Yazsfilm.com adresinin 2014 önceki içeriğinin hikayesi budur. Gelelim bu güne. Bir süredir otomata çalışmaları yapıyorum ve sitede bundan sonra Türkçe ve İngilizce olarak paylaşacağım. Yani atıyorum ummana bir taş bir yerlere ulaşır,.. ulaşmaz…
Gecenin 2 buçuğu, köpekler havlıyor ve cır cır böceklerinin sesi. İçimde bir iş görmenin saadeti…
Az önce Youtube’da otomaton projeleri için kağıttan prototip hazırlama ile ilgili iki video izledim. Kesinlikle çok faydalı ve otomaton ile ilgilenen herkese tavsiye ederim. Bu arada bu videolarla ilgili yazıya Dug North’un “The Automata Blog” sitesinde rastladım. Bu da otomata hakkında her türlü bilgiye ulaşılabilecek çok kapsamlı bir site.
Just watched these videos by Katy Hargrove about paper prototyping for an automaton project. Very helpful and I definetely recommend for beginners like me. By the way I have found these videos through Dug North’s The Automata Blog which is an amazing website full of information about automata.
This spring I made 20 acrylic paintings for a boutique hotel; “4 Reasons” in Bodrum. 4 Reasons is a family run hotel settled on the peaceful hills of Yalikavak, a small, charming Aegean seaside town.
It was such a different experience for me to get in front of large canvases and paint in bright colors. I consider myself more like a sculptor who likes to work with different mediums but still I enjoyed it a lot. Here some of the paintings: